Öğretmenlik mesleğinin toplumdaki yerini ve önemini belirterek saygınlığını arttırmak, emekli öğretmenleri saygı ile anmak; mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin meslek bilincini yükseltmek amacıyla, 1981 yılından bu yana 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

       Çağlar boyunca öğretmenlik, toplumlar tarafından en önemli ve ölümsüz meslek olarak kabul edilmiştir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca meyve verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmen de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmelidir. 

       Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Teodoore Rooseveltte bir sözünde, “Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmak demektir’’ demiştir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Kaliteli ürünlerin yetişmesine engel olan, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan bir öğretmenin yapacağı hatanın telafisi yoktur. Öğretmen daima topluma yol gösteren bir ayna olmalıdır. Kendisine bakanlar insani değerler yönünden iyiyi, doğru ve geleceği görebilmelidir.

       Almanya’da bir Lise Müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş:

       “Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim.
Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.

       İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.

Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.
Sizlerden isteğim şudur:
Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın.
Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin.
Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”

       Alman okul müdürünün yıllar önce yazdığı bu mektuptan bizde yakın tarihimizde büyük bir ders çıkardık. 40 yıldır din, diyanet, hizmet diye yola çıkanlar yetiştirdiklerini iddia ettikleri insanlar; bu milletin bağrına kurşun sıktılar. Tarihin bir kez daha milletimize 15 Temmuz’ları yaşatmaması için toplumun tüm katmanlarına ama öncellikle biz eğitimcilere çok önemli bir görev yüklediğinin bilincinde olmak ve çocuklarımızı Vatan, Millet, Bayrak sevgisiyle yetiştirmek zorundayız.

       Öyle özenle öyle itinayla yetiştirmeliyiz ki, her çocuğumuz Bilimde, Sanatta, Sporda dünyanın her yerinde adından söz ettirmeli;

       Öyle yetiştirmeliyiz ki, Demokrasi ve Millet Egemenliğinin vazgeçilmez olduğunu bilmeli; Öyle iyi yetiştirmeliyiz ki milli ve manevi değerlerini her şeyin üstünde tutmalı,

       Öyle iyi yetiştirmeliyiz ki, söz konusu vatan olduğunda Ömer Halis Demir’ler gibi gözünü kırpmadan şahadet şerbetini içmeye hazır olmalıdır.  

       Değerli meslektaşlarım, bu duygu ve düşüncelerle öğretmenler gününüzü kutlar; başta Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimizi rahmetle, emekliye ayrıla öğretmenlerimizi şükranla, görev başında bulunan öğretmenlerimizi ise saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

 

                                                                            Mustafa İSLAMOĞLU

                                                                     Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürü